Page 10 - A.g.e. Çocuk 4
P. 10
- -
nizinin bir parçası, diyordu. Geçen ay farklı bir ülkenin okyanusun-
dan gelen balık arkadaşımla yaptığım röportajda, denize düşen yıldı-
rımların inci tanesi oluşturduğunu hatta inciler için deniz kızlarının
gözyaşı dendiğini bana anlatmıştı.
Şimdi kumla bambaşka hikâyesi olan birini tanımaya ne dersiniz? Hadi Yağmuru denizde seyretmeyi severim fakat kumlara damlalarıyla
ona kulak verelim. yaptığı şekiller de ayrıca güzeldir. Bunu izleyebilmek için kıyıya çık-
Küçücük bir kum tanesinin beni rahatsız etmesi ile başladı hikâyem. Ken- tım. Deniz kenarında kovasıyla oynayan küçük çocukla göz göze gel-
dimi korumak için içimi kaplayan sedef maddesini salgılamaya başladım. dik. Beni kumla birlikte kovasına alıp yaptığı kalenin ortasına bıraktı.
Zamanla katmanlarım oluştu. Aslında bu süreç çok eğlenceliydi. Size ken- “Ben buradan çıkmak istiyorum!” diye mikrofon yutmuş gibi çıkan
dimi tanıtmadım değil mi? Ben denizlerin göz bebeği, en süslü ve en havalı gür sesimle bağırdım. Yere çöküp gözlerimin içine bakan ufaklık:
canlısı; birbirine bağlı iki kabuktan meydana gelen İstiridyeyim. “Anne, baba! Bu böcek konuşuyor.” diye bağırmaya başladı.
*** “Sus! Herkesi etrafımıza toplayacaksın. Kalenin nöbetçi askeri gibi
Havalar ısınmaya başlamıştı. Bugün tembellik edip uyku süremi uzatma- dikildin karşıma, beni dışarıya çıkarmıyorsun. İzin ver asker ben evi-
ya karar vermiştim. Denizinden gelen pıtır pıtır sesleri duyuyordum. İşte me gideyim.”
yine eğlence başlıyordu. Biz kalabalık bir aileydik. O kadar çok akrabam ve “Bana ne, ilk defa konuşan bir böcek gördüm. Seni evimize götüre-
arkadaşım var ki. İçlerinde en heyecanlı ve meraklı olan benmişim, hepsi ceğim.”
öyle söylüyor. Böyle olmaktan mutluluk duyuyorum. Araştırmacı gazeteci Bu çocuk çok inatçıydı. Onu ikna etmenin bir yolunu bulmalıydım.
gibi denizde dolanıp olup biteni herkese haber vermek hoşuma gidiyor. “Beni dinle güzel çocuk, adın ne senin?”
Ah! Yine lafa daldım ve ne yapacağımı unuttum. Yağmur damlaları dü- “Tuna, senin adın ne?”
şüyor, küçük halkalarla denizi partiye çeviriyordu.
Hızını arttırdığında ise suyunu armağan ediyor, “Memnun oldum. Ben İstiridye. Evim ise gördüğün de-
sana gökyüzünden, çok uzaklardan yağmur niz. Geri dönmezsem ailem beni merak eder.”
damlalarımı getirdim, o artık senin de-
10 11