A.g.e Çocuk Dergisi 3. Sayı Çıktı
Sevgili çocuklar;
Kelimelerin çok güçlü olduğunu hiç duydunuz mu? Öyle az buz da değil, hani kullanan insanı alaşağı edebilecek kadar üstelik. Tabii her kelimenin gücü kendine göre. Mesela sevgi kelimesini sık kullanan insanın hayatı sevgi dolu olur. Nefret kelimesini dilinden düşürmeyenin de aynı şekilde nefretle dolar. Sevgi kuş gibi kanatlandırırken nefret ateşlerde yakar. Hem kendini hem karşısındakileri.
Nasıl olacak o demeyin, öyle de kolay oluyor ki. Mesela bir deneme yapalım hemen. Aynanın karşısında durun, önünüzde sevmediğiniz biri olduğunu düşünün ve ondan nefret ettiğinizi söyleyin. Bunu söylerken yüz şeklinize ve mimiklerinize de dikkat edin. Kaşlar çatılır, yüz asılır, ses sertleşir ve nefret kelimesi ağızdan öyle çıkar.
Bir de sevgiyi deneyelim şimdi. Sevdiğiniz biri karşınızda ve ona sevgi kelimenizi söylüyorsunuz. Yüzü bir tebessüm sarar, gözler hafif kısılır, yanaklar pembeleşir, ses incelir tatlılaşır. İkisi de beş farklı harfin birleşiminden oluşmuş kelimeler, sevgi ve nefret ama bambaşka eylemlere kapı aralatıyorlar.
Örneğin; “Kesin bu sınavdan zayıf alacağım.” diyerek sınava giren birinin düşük not alması hiç şaşırtıcı değil zira kelimeler ağızdan dökülünce beyne de komut çoktan gitmiş oluyor. Beyin de kendini bu komuta odaklıyor.
“Muhakkak düşeceğim.” diyerek düşenleri, “Sahneye çıkınca her şeyi unutacağım.” deyip unutanları, “Bunu asla yapamayacağım.” dediği için yapamayanları çok görürüz. İşte bunlar kelimelerin gücünü anlamamızı sağlar.
Kıymetli arkadaşlar, kelimelerimiz bizi ve dahi hayatımızı şekillendiriyor. İncelikli kelimeler yaşamımızı incelikli kılarken kaba saba kelimeler kötü bir yaşamı işaret ediyor. Güzel konuşan güzel düşünüyordur çünkü ve güzel düşünen de güzel davranışlarda bulunur. Kötü davranışlarda bulunan insanların da dillerinde çoğunlukla kötü kelimeler olur. Küfür gibi, nefret söylemleri gibi, öfke gibi…
O zaman ne yapıyoruz? Dilimizi daima iyi ve güzel olana alıştırıyoruz. En olumsuz olayda dahi olumlu ve doğru olan kelimeyi seçiyoruz. Düştük ve dizimizi acıttık diyelim, kahretsin kelimesi yerine şükür kelimesini seçiyoruz. Şükür çünkü daha kötüsü olabilirdi. Böylece kahrı değil şükrü hayatımıza çağırmış oluyoruz.
Bu sayımızda sizler için kelimelerden ve gücünden bahsetmek istedik. Keyifle okuyacağınıza ve sonrasında kelimelerinizi dikkatle seçeceğinize inanıyoruz.